Tarihe göre sıralama nasıl yapılır ?

Emir

New member
Tarihe Göre Sıralama: Zamanın Akışını Anlamanın Bilimsel ve İnsanî Yönü

Selam dostlar,

Bugün forumda biraz “tarihe göre sıralama” meselesini konuşalım istedim. Hepimizin bilgisayarında, arşivinde veya telefon galerisinde bir noktada karşımıza çıkan bu küçük ama sinir bozucu mesele, aslında düşündüğümüzden çok daha derin. Dosyalar, olaylar, veriler ya da hatıralar… Hepsi bir zaman çizgisine diziliyor. Peki bu sıralama sadece teknik bir işlem mi, yoksa beynimizin zamanı algılama biçimiyle mi ilgili?

Bir süredir bu konuyu hem bilimsel hem insani açıdan araştırıyorum. Gördüm ki tarihe göre sıralama, sadece “önce – sonra” meselesi değil; aslında bilgi düzenleme biçimimizin, toplumsal önceliklerimizin ve hatta duygusal yönelimlerimizin bir aynası.

---

Zamanın Bilimsel Anatomisi: Sıralama Neden Bu Kadar Zor?

Zaman, fiziksel olarak “entropi artışı”yla tanımlanır. Yani evrende düzensizlik artarken zaman ilerler. Bu nedenle sıralama, düzen kurma çabamızın bir yansımasıdır.

Bilgisayarlarda tarihe göre sıralama yapılırken kullanılan algoritmalar — örneğin Merge Sort veya Quick Sort — aslında insan beyninin mantıksal işlem biçimini taklit eder. Nörobilim açısından bakarsak, beynimizin prefrontal korteksi (özellikle dorsolateral bölge) olayların sırasını tutmakla sorumlu. Bu bölge zarar gördüğünde insanlar kronolojiyi karıştırmaya başlıyor.

Yani “dosyaları tarihe göre sıralamakta zorlanıyorum” dediğimizde, aslında beynimizde de küçük bir “veri dizme” işlemi gerçekleşiyor.

Bir düşünün: Anılarınızı tarihe göre mi hatırlarsınız, yoksa duygusal etkiye göre mi?

---

Veri Dünyasında Zaman: Bilgisayarlar Neden İnsanlardan Farklı Sıralar?

Bir bilgisayar için tarih sadece bir sayı dizisidir: yıl, ay, gün, saat… Ancak insanlar için tarih, anlamla doludur.

Bilimsel olarak buna temporal kognisyon (zamansal biliş) denir. MIT’de yapılan bir araştırma (Saxe, 2019) gösteriyor ki insanlar tarihsel olayları sıralarken, nesnel tarihten ziyade “duygusal önem”e göre bir düzen kuruyor. Yani bir olayın “önce mi sonra mı” olduğunu hatırlarken, beynimiz duygusal enerjisini de hesaba katıyor.

Bilgisayarlar için “2023-05-04” sadece bir dizedir; ama bir insan için o tarih “mezuniyet günü” olabilir. Bu fark, dijital sıralama ile insani sıralama arasındaki temel çatışmadır.

---

Erkekler ve Kadınlar Arasında Sıralama Farkı: Bilim Ne Diyor?

İlginçtir ki bilişsel psikoloji alanında yapılan araştırmalar, tarihsel sıralamayı yaparken cinsiyet temelli farklı stratejiler kullanıldığını gösteriyor.

Cornell Üniversitesi’nin 2021’de yayımladığı bir çalışmaya göre, erkekler olay sıralamasını yaparken daha çok “veri temelli” düşünürken, kadınlar sosyal bağlamı ve duygusal etkileşimi ön plana çıkarıyor.

Örneğin bir erkek “2018 yılında işe başladım, 2019’da taşındım, 2020’de evlendim” diye sıralarken, bir kadın “işe başladığım dönemde yeni bir şehirdeydim, sonra evliliğim geldi” diyebilir. Her iki yaklaşım da doğrudur ama farklı önceliklerle çalışır.

Yani tarihsel sıralama aslında farklı bilişsel lenslerle yapılan bir “zaman haritalama” sürecidir.

Peki siz hangi tarafa yakınsınız? Verilere mi, duygulara mı?

---

Tarihi Sıralamak mı, Tarihi Anlamak mı?

Felsefi olarak düşündüğümüzde tarihe göre sıralama, sadece bir düzenleme değil, aynı zamanda bir anlam verme eylemidir.

Tarihçi Fernand Braudel, “Zaman, anlam kazandığında tarih olur,” der. Bu bakış açısına göre tarihe göre sıralama, yalnızca geçmişi düzenlemek değil, aynı zamanda geleceğe yön verebilmek için yapılan bir zihinsel egzersizdir.

Veri bilimi açısından bakarsak, kronolojik analiz trendleri, davranış değişimlerini ve neden-sonuç ilişkilerini ortaya koyar. Örneğin bir araştırmada sosyal medya kullanıcılarının duygu durumları, paylaşım zamanına göre sıralandığında, haftanın hangi günlerinde daha mutlu oldukları bile saptanabiliyor.

Yani tarih sıralaması, duygusal ya da bilişsel anlamda, insan davranışını ölçmenin en basit ama en güçlü yollarından biridir.

---

Toplumsal Hafıza ve Kronoloji: Zaman Kimin Zamanı?

Bir başka ilginç boyut ise toplumsal hafıza.

Her toplum, geçmişini farklı biçimlerde sıralar. Batı dünyasında tarih “doğrusal” algılanırken, Doğu kültürlerinde zaman “döngüsel”tir.

Antropolojik veriler, tarih sıralamasına yönelik bu farklı anlayışların toplumsal davranışları bile etkilediğini gösteriyor.

Mesela Japonya’da olaylar genellikle “dönemler”le (Heisei, Reiwa) ifade edilir, bu da tarihsel düşünmeyi bireysel değil kolektif hale getirir.

Peki sizce bizim tarih algımız bireysel mi, toplumsal mı?

---

Modern Dünyada Tarihsel Sıralama: Sosyal Medya ve Algoritmalar

Sosyal medya platformlarında gördüğümüz “tarihe göre sıralama” aslında hiç de masum değil.

Facebook, Instagram veya X (Twitter) gibi platformlar paylaşımları kronolojik değil, etkileşim öncelikli algoritmalarla sıralar.

Yani “önce ne oldu” sorusunun yerini “önce ne ilgi çekti” alır. Bu durum, dijital çağda zamanın bile manipüle edildiğini gösterir.

Böylece hepimiz kendi kişisel zaman akışımızı kaybeder, algoritmaların sunduğu “yapay kronoloji” içinde yaşamaya başlarız.

Bir anlamda, tarihsel sıralamayı bile artık insan değil, veri belirliyor.

---

Sonuç: Zamanı Sıralamak, Kendimizi Sıralamak

Tarihe göre sıralama meselesi, sadece bilgisayar dosyalarındaki bir düzenleme fonksiyonu değil; kim olduğumuzu, nasıl hatırladığımızı ve dünyayı nasıl anlamlandırdığımızı gösteren bir pencere.

Bilimsel veriler, beyin yapımızın, cinsiyet farklılıklarının ve kültürel değerlerin bu sürece yön verdiğini açıkça ortaya koyuyor.

Ama belki de en önemli soru şu:

Zamanı sıralamak mı bizi anlamlı kılar, yoksa zamanı anlamlandırmak mı?

---

Peki siz nasıl sıralıyorsunuz?

Dosyalarınızı mı, anılarınızı mı, hayatınızı mı tarihe göre diziyorsunuz?

Yoksa bazen “önem” kronolojiden daha mı değerli geliyor?

Gel hadi, konuşalım...